Title
Said Bey'in Şişli'den kızı Fatma Semiramis Kocainan'a gönderdiği mektup
Creator
Said Tez
Description
Mektupta "Şişli'den, 2 Teşrin-i Evvel 927/Benim tatlı Semiramis'ciğim, iki gözüm evladım; Perşembe akşamı tren başında sizden ayrıldıktan sonra sanki yıllarca beraber bulunmuşum gibi içim fena oldu. Göz yaşlarımı zorla zabt ettim. Bir taraftan karıma ve İstanbul'daki çocuklarıma kavuşmak sevinci, bir tarafdan sizden ayrılmanın verdiği hüzn arasında bir tuhaf hale düşdüm. İyi bir seyahat ederek cuma sabahı bir buçukta Haydarpaşa'ya ve üçte eve vasıl oldum. Kapıyı Bülend açtı. (Büyük baba) diye haykırdı. Yukarıdan hanım, Hakkı, Müzdan duymuşlar. Hepsi palas pandras merdivenden aşağı hücum ettiler. Gören Amerika'dan geliyorum zanneder, bir sarışma, bir öpüşme! Güzel güzel yerleşmişler. Müzdan gelmiş. O gün yorgun olduğumdan soyunub dökündüm. Bir yere çıkardım. Sizin hakkınızda birer birer su'aller soruyorlar. Onlara cevab vermeğle, Ankara'yı anlatmağla meşgul oldum. Hala devam ediyorum. Güzel Ziya'cığım, güzel Semi'ciğim, orada ikinizden de gördüğüm ikrama büyük teşekkürler ederim. Sayenizde pek hoş vakit geçirdim, pek iyi seyahat ettim. Hayri Bey ve torunlarım da bana çok muhabbet gösterdiler. Pekiyi baktılar. Onlara da teşekkürlerimi söyleyiniz. Dün [k…] kalfa amele ile geldi. Yukarıdan diğer eve köprü yapmağa başladılar. Köprü degil, 'adeta güzel bir geçid oldu. Bir günde heman bitti gibi. Sıva yerlerini yapıb kapılarını takmak kaldı. Ondan sonra [k…] kalfa boyacı 'Osman Efendi’ye söyleyib salonun pencerelerine yapılan pancurları boyanacak. Hakkı eski evin sandık odalarına da elektrik koydurmuş. Pek güzel oldu. İnşaallah geldiğiniz vakit […] hatırlar güle güle oturursunuz. Trende benim kompartımanımda üstümdeki yatağa gelen zat meğer bana pek ri'ayeti olan bir tanıdık imiş: Şişli'de Etfal hastahanesi sokağında yeni yapılan apartmanların birinde mukim avukat Hamid Bey. Hem de Galatasaray Lisesi'nde ve Rober Kolej’de hoca imiş. Ben hem kendisiyle hem zevcesiyle görüşmüştüm. Unutmuşum, kendisini tanıttı. İstanbul'a kadar bana çok hoş arkadaşlık etti. İstirahatime hizmet etti. 'adeta baba gibi baktı. Bir da'vet içun Ankara'ya gelmiş, üç gece kalmış imiş. Beni Tokatlıyan şekerlemeleriyle besledi. Çok iyi bir tesadüf oldu. Şimdi vergilerle falan uğraşıyorum. Şuraya buraya koşuyorum. Yine gideceğim. Onun içun bu kadar yazabiliyorum. Ziya'cığımın, benim muhabbetli evladımın, senin, Güzin’imin, Nesrin’imin, Cemil’imin, Sami Bey’in, Hayri Bey’in gözlerinden öperim. Haydar Bege hürmetimi ve muhabbetimi takdim et. Aşcı başı ve Şefika'ya da selam ederim. Onların on beş gün bana bakmalarına karşı on para bahşiş vermeden birer (Allahısmarladık) ile çıktım. Pek çirkin oldu. Biliyorum, pek müteessir oldum. Fakat ne yapayım... Allah müsaade eder de inşaallah […] takdim ederim. Parası yokdu diye lisan-ı münasible ve münasib bir zamanda anlatmanı rica ederim. Annen çok meşgul oldığından ayrıca mektub yazamadı. Hepsi cümlenizin yanaklarınızdan, gözlerinizden öpüyorlar. Vehbi’ciğim çabuk gelsin, bunalıyoruz. Hepimiz gözlerinizden öperiz. Allah'a emanet olunuz şeker çocuklarım. Sa'id." yazıyor.
Issue Date
1927-10-02
Language
Ottoman Turkish
Location
SALT Research
URI
https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/34407
Collections