Said Bey'in Kadıköy'den damadı Ziya'ya gönderdiği mektup
DC FieldValueLanguage
dc.provenanceSaid Bey (Tez) ve Ailesi. Arşiv, (Said Bey'in kızının torunu) Hatice Gonnet Bağana tarafından bağışlanmıştır - Said Bey (Tez) and his family. The archive was donated by (the granddaughter of his daughter) Hatice Gonnet Bağana.
dc.creatorSaid Tez
dc.date.accessioned2018-09-09T16:32:28Z-
dc.date.available2018-09-09T16:32:28Z-
dc.date.issued1927-09-07
dc.identifierAFMSBTDOC025
dc.identifier.other83833
dc.identifier.urihttps://archives.saltresearch.org/handle/123456789/33411-
dc.descriptionMektupta "7 Eylül 927; Kadıköy/Hanımın mektubu da bu zarfın içindedir. İki gözüm Ziya’cığım; Üç dört gün evvel mektubunu aldım. Galata’ya yazıhaneye gittim. Mekteb aylığı henüz gelmemişti. Mektebe telefon ettim. Ertesi gün gideceklerini söylediler. Tenbih ettim. Mehmed Ağa ertesi günü Kadıköyü’ne gitti. Sami Bey beş altı günden beri [...]. Evvelki sabah geldi. İşarın mucibince elli lirasını verdim, ve başka yere sarf etmeyib hemen Ankara’ya gitmesi lazım geldiğini, bunun kendisine söylenmesini yazdığınızı ve beklediğinizi anlattım. Peki dedi. Nüfus kağıdı bir yerde merhun imiş, onu kurtarmak üzere yigirmi beş lira aldı. Yigirmi beş lirayı da hanıma saklattı. Ondan sonra görmedik. Zann edersem bu günlerde gelecek. – Mekteb aylığımı Mehmed Ağa 135 lira 52 guruş olarak vermişti. 50 lirayı Sami Bey’e çıkardıktan sonra bakkala 85 lira 52 guruş götürdüm. Defterine bakdım. Biz Ankara’ya giderken 374 lira 48 guruş borcunuz olduğu görülüyor. Benim bu teslimden sonra 288 lira 96 guruş kaldı. Bakkala “Hepsini gönderecek zannederim.” dedi “Fakat o her ay yollayacak” dedim. Memnun oldu. Teşekkür etti. Sana karşı pek hürmet ve emniyeti olduğunu söyledi. Orada işlerinizin çok sıkı olduğunu tahmin ediyorum. Sizin gördüğünüz işleri iyi göreceğini şübhesizdir. Aile saadeti yani dünya rahatı işini iyi görmekle olur. Allah muvaffakiyet versin evladım. Çocuklarımın hep iyi olduklarına seviniyorum. Zaten gerek Semi’ciğim gerek torunlarım daima mektub yazıyorlar. Hele Müzdan her gün bir kağıd alıyor. Cümlesine çok müteşekkiriz. Semiramis’ten üç dört gün evvel bir mektub gelmişti. Bir tane de dün akşam aldım. Tabii cevab yazacağım. Biz bildiğin alemdeyiz! Sabahları büyük balkonda hanımla kahve, iskambil, tavla, yemek, uyku, biraz sokak, yine yemek, yine uyku. Sağ olduğum müddetçe böyle gitse fena değil... İç sıkıntısından başka hiç bir iş görmeden başka bir düşüncem yok. Bu hal tabii,çok memnun olacak bir şey değil de hayatımı rahat yaşadığım içun hamd ediyorum. Gel gör ki... Ne kadar devam edecek... En ufak bir şeyi bahane edib bazı gün sabahları öğleye kadar İstanbul’a iniyorum. Bahane bulmazsam onu da yapamayacağım. Mühürdar’da [...] bitti. Ben, hanım ve Vehbi haftada iki üç kere gidib Mühürdar’da deniz üzerinde açılıb gurubu seyrediyoruz. Bir iki gece Süreyya Paşa Sineması’na gittik. Bazı akşam da hanımla çarşıya gidib sebzeden [...] alıyoruz. Oyalanıyoruz. Vehbi beş günden beri burada. Bugünlerde birkaç gün Ankara’ya gelecek. İşi varmış. Fakat sizde kalmayacak. Yalnız ziyaret edib görüşecek. Mezuniyeti bir ay olduğundan vaktinde [...] vermek içun buraya çabuk avdet edecek.Mektubunu kendisine okudum. Kendisine ait [f...] hoşuna gitti. Yazacak yazacak ama... Hali malum! Galiba yazana kadar kendi gelecek. Maateessüf zanettiğin gibi el ele kol kola verdik öyle ortalığı [s..yemiyoruz]. Bir kere beraber İstanbul’a gittiğimiz yok. O, her gün öğleye kadar uyur. Kalkıb yemeğini yer ve İstanbul’a gider. Elbette [Kara..] vapuruyla döner. Burada bazen hanemde beraber çıkıyoruz. Ziya’cığım senin tatlı sözlerin içimi açıyor. Pek rica ederim, ara sıra işin müsaid olduğu vakit, bana bir iki satır kağıd yaz. Biz de cümlemiz afiyetteyiz, gözlerinden yanaklarından öperiz. Semiramis’ciğime, Güzin’ime, Cemil’ime, benim tarafımdan sarıl hepsini öp kokla. Hepsine selam söyle. Hepiniz beni çok seversiniz bilirim. Kalbim bundan dolayı şad, hayatım lezizdir. Allah hepinizi bahtiyar etsin. Biz bir hafta on gün kadar Şişli’ye ineceğiz. Tabii sizin eşyayı da götürüb eski evin üst katına koyacağız. Said Efendi ile bi’t-tesadüf görüştüm. Senden bir aşar almamış ama benim evden diğer eve geçdi “ Emr edersiniz yaptırırım” diyor. Hanım da şimdi Semiramis’e bir mektup yazdı. Bununla beraber postaya iniyorum. Eve daha kiracı bulunmadı, gelib gezenler var ama tutulmuyor. Bu aydan sonra ittisal olacak kirasının üzerine mi aşılacak. Bu hususta bana bir şey yaz da ne yapacağımı bileyim evladım. İster isen orada bir avukatla konuş. Afiyet ve saadette daim olsun, Ziya’cığım. Baban Sa’id." yazılı.
dc.format13,5-21,2 cm
dc.formatHandwritten
dc.languageOsmanlı Türkçesi - Ottoman Turkish
dc.relation.otherArşivi Parçalamak: Bir Osmanlı Ailesinde Temsil, Kimlik, Hafıza. 21 Ocak-23 Mart 2014 - Dismantling the Archive: Representation, Identity, Memory in an Ottoman Family. 21 January-23 March 2014
dc.rightsOpen Access
dc.titleSaid Bey'in Kadıköy'den damadı Ziya'ya gönderdiği mektup
dc.typeMektup - Letter
dc.locationSALT Research
dc.catalogedbyEce Zerman
dc.date.cataloged2011-00-00
dc.date.acquisition2011-00-00
dc.format.numberofscans3
dc.format.numberofpages1
dcterms.accrualMethodDonation
CollectionsDocuments
Files
File Description SizeFormat 
AFMSBTDOC025.jpg705.95 KBJPEG
AFMSBTDOC025A1.jpg707.41 KBJPEG
AFMSBTDOC025A2.jpg701.42 KBJPEG